"Kadınların Kuşaklar ve Sınıflar Arası Bilgi Aktarımları"
Adlı Makaleyi İnceleme
İncelenen makaleye ulaşmak için sayfanın sonundaki linki tıklayabilirsiniz.
Makale Değerlendirme ve Sunma Kılavuzu
1.
Makaleyi tanıtıcı bilgiler
1.1. Yazarlar
Funda Şenol Cantek - Elif Ekin Akşit
1.2. Makale künyesi
Birkaç Arpa Boyu... 21.
Yüzyıla Girerken Türkiye'de Feminist Çalışmalar / Prof. Dr. Nermin Abadan
Unat'a Armağan. (Der. Serpil Sancar). Koç
Üniversitesi Yayınları.
1.3. Sayfa sayısı
535-567
1.4. Anahtar sözcükler/kavramlar
Kadın, bilgi aktarımı, kuşak, sınıf,
kurumsal-bilimsel bilgi, deneyime dayalı bilgi.
1.5. Özet (1037)
Funda Şenol Cantek ve Elif Ekin
Akşit’in kadınlar arası bilgi akışının nasıl süregeldiğini, bu kadınlar için ne
anlam ifade ettiğini ve hangi konularda yoğunlaştığını anlamak amacı ile
sürdürdükleri Kasım 2010- Nisan 2011 tarihleri arasında yapılan toplam 48
görüşmenin ortak özelliğinin her yaştan, sınıftan, kültürden ve eğitimden
yetişkin kadınlarla görüşülmüş olmasıdır.
Yazarların arkadaşları ve eski
öğrencileri de gönüllü olarak görüşmeleri sürdürdükleri için görüşmelerde
soruların kendisinden çok görüşmecinin merakı ve anlatıcının kendi hikayesini
anlatma isteği üzerinden bir işleyiş olduğu öne sürülmektedir. Soruların
içeriği ise kamusal alanlarda kadınların dışarıda tutulmasının altında yatan
nedenler, bilgi aktarımlarının işleyişi, konuları ve bu aktarımın mekanla
ilişkisi üzerinden şekillenmektedir.
Bilgi aktarımının mekanla ilişkisine
bakıldığında görüşmelerde; salonun kamusal bir alan ve çoğu zaman -özellikle de
kabul günlerinde- açık açık bilgi aktarımının mekanı olarak görüldüğü fark
edilmektedir. Örnek olarak ise İpek adlı görüşmecinin gizli şeyleri mutfakta,
arkadaşı Olgun ise pek gizlisi saklısı olmadığını belirterek, koridorda yada
salonda konuşuyor olması verilmiştir. Yatak odasının ise özel alan olarak
görüldüğü belirtilmektedir; ancak alanların dönüşümü de mevcuttur. Örneğin,
kabul günleri gibi ev içi toplanmalarda bir kalabalık geldiğinde, bütün
odaların salona eklemlendiği, -kendi odalarının dindar misafirler için mescide,
çocuklu misafirler için kreşe döndüğü kabul günleri- çok fonksiyonlu bir mekana
dönüştüğü görülmektedir.
Yazarlar görüşmelere baktıklarında
karşılarına çocuklarına bilgi aktarmaya direnen kadınlar da çıkmaktadır.
Temizlik ideolojisi ve orta sınıf idealleri meselelerine sahip bu kadınların
kızlarını özgürleştirmek ve okutmak çabası ile bu bilgileri aktarmadıkları
görülmektedir. Ayrıca dini bilgi söylemi ya da tıbbi bilgi yabancılaştırması
içinde cinsellik ve bedensel bilgilerin aktarıldığına ve farklı sınıflardan
kadınların bu yöntemi kullandıklarına değinilmektedir.
Makalenin Kızlar, Kadınlar, Tarih bölümüne bakıldığında ise bilgi aktarım
çerçevesinden söz ederken kuşaklar arası bilgi aktarımına dikkat çekildiği ve
yaş hiyerarşisi üzerinden Osmanlı Dönemi’nden de örnekler verildiği
görülmektedir. Örneğin yaş ilerledikçe, eğitim seviyesi arttıkça, sınıfsal
konum yükseldikçe ve evlenip çocuk sahibi olunca, kadın bilgi kaynağı haline
geliyor ve itibar kazandığı belirtilmektedir. Ek olarak dini içerikli metinler
okuma günlerinin bir yandan bilgi akışının merkezleri öte yandan görünmeyen
hiyerarşi ve güç kaynaklarını barındırdıkları aktarılmaktadır. Örneğin okuyan
kadın, grubunun ne yaşlısı ne de en bilgilisidir ama o diğerlerinden daha iyi
okumaktadır ve bunun üzerinden gücünü kurmaktadır. Yazarlar ayrıca Halide
Edip’in Sinekli Bakkal kitabındaki
Rabia karakterinin mahallelerindeki zengin konağa devam ederken ki yaşadıkları
örneğine yer vermiş ve sadece yaş hiyerarşilerinin değil sınıf hiyerarşilerinin
de kadınlar arası bilgi aktarımının önemli bir parçası olduğunu söylemişlerdir.
Kadınlar arası bilgi aktarımının
kaynağının öncelikle aile olduğu belirtilerek, genellikle geleneksel ve
deneyime dayalı bilginin aktarıldığı söylenmektedir. Sonrasında arkadaşlık,
komşuluk vasıtası ile alınan bilgiler gelmektedir. Sonuç olarak ise kız meslek
liseleri, kız enstitüleri gibi okullardan eğitimli kadınlar üzerinden alınan
kurumsal-bilimsel bilgi aktarımları olduğu belirtilmektedir. Anlatılanlardan
çıkan sonuçlardan birisi, çocukluk ve ergenlikte anne ve akraba çevresi ile
komşulardan akan bilginin deneyime dayalı bilgi olduğu, çocuklar büyüdükçe ve
kamusal alanda hakimiyet kazandıkça kurumsal bilginin de devreye girdiği
şeklinde açıklanarak sunulmuştur. Bu aşamadan sonra ise kurumsal bilginin bu
sefer kızlardan annelerine ve diğer kadınlara doğru aktarıldığı öne
sürülmüştür.
Görüşmeler sonucunda
kurumsal-bilimsel bilginin akışından yana olanlar, deneyime dayalı bilgiyi
kısıtlayıcı, yoksunlaştırıcı ve ataerkini besleyen ve dolayısı ile hakim
cinsiyet rollerini yeniden üreten bir bilgi türü olduğunu iddia etmekle
birlikte; onlara göre kurumsal-bilimsel bilgi ise özgürleştirici, yenilikçi ve
verimliliğini arttıran bir bilgi türü olduğu görülmektedir. Yazarlar bu
çalışmada, kurumsal bilgiden ziyade, deneyime dayalı bilgi ve deneyimin
aktarımı üzerinde durduklarını belirtmektedir. Ek olarak evden çıkıp okula,
işe, kursa, alışverişe giden kadınların eve taşıdıkları kurumsal bilginin
niteliği ve deneyime dayalı bilgi ile nasıl etkileşime girip, onu nasıl
dönüştürdükleri de sorgulanmaya çalışılmıştır. Ayrıca yazarlar, görüşmelerde
internet, sosyal paylaşım ağları aracılığı ile kadınları bir araya getiren,
mekansal uzaklığı aşıp yeni sosyalleşme pratikleri sunan alanlarda
bulunmalarının da etkili olduğunu söyleyen görüşmecilerle karşılaşmışlardır.
Yazarların görüşmelerden
çıkardıkları bir başka sonuç ise deneyime dayalı bilginin, kurumsal-bilimsel
bilgi ile kimi zaman çatıştığı, kimi zaman da onunla uzlaştığı yönünde
olmaktadır. Çatışma, daha ziyade deneyime dayalı bilgiyle donanmış üst kuşağın,
okul bilgisiyle karşısına çıkan alt kuşakla; kaynananın gelinle ilişkilerinde
gözlenmektedir. Kurumsal-bilimsel bilgiye sahip taraf, bu tür bir bilginin vaad
ettiği modern yaşantının, sağlık, yenilik, hijyen, konfor ve verimliliğin gücü üzerinden
argümanını inşa etmektedir. Deneyimsel bilgiye sahip olan taraf ise gözle
görülür sonuçları olan deneyimin ve bilgeliğin yarattığı saygınlık üzerinden
gücünü tutmaya çalışmaktadır.
Yazarlar kadınlar arası bilgi ve
deneyimin akışı veya takası için bir arada bulunmanın önemine değinmektedir.
Buna örnek olarak kabul günleri, hamam sefalarını, çeyiz serme ve ağda
günlerini vermektedir. Bu şekilde kamusal ile özel alanın iç içe geçtiği de görülmektedir.
Deneyime dayalı bilgi ve deneyimin aktarılması için bir arada bulunmak hayati
önem taşıdığından; kabul günleri, yemek tarifi gibi konuşarak aktarılan bilgi
ve örgü modeli gibi görerek aktarılan bilgi için önemli bir ortam olduğunu
belirtmektedir. Ayrıca buralar cinselliğin de konuşulduğu ortamlardır. Kadınlar
için cinsellik, kurumsal bilgi ile deneyimsel bilginin iç içe geçtiği ve
sentezlenebildiği bir konu olduğu fark edilmektedir. Yazarlar verdikleri
örneklerde, cinsellik ve bedene ilişkin farkındalığın ortaya atılan sözler,
imalar ve işaretlerle anonim bilgiye ve sahibi ile muhatabını utandırmadan
faydalı bilgiye dönüşmesi süreci olarak değerlendirdikleri görülmektedir.
Anlatılarda sıklıkla anımsandığını
belirten yazar, adet kanaması, tüylenme, sivilcelenme, memelerin büyümesi
aşamalarının anne tarafından görmezden gelinmesi haline de değinmektedir ve
aslında kız çocuğunun ergenliğe adım attığının, yani cinsiyetli olduğunun
görmezden gelinmesi olarak görmektedir. Ona göre anne böyle yaparak, ergenliğin
beraberinde getireceği sorunlar, beklentiler, talepler, arzuları uzakta
tutacağına inandığı düşünülebilir. Kız çocuğu bir süre daha çocuk kalacak, bu
yeni ve sıkıntılı dönemin etrafından dolanılarak, zaman kazanılacaktır. Kız
çocuğunu, genç kızlığa geçişin belirtilerinden utandırarak onun üzerinde
denetim kurma yaklaşımı da anne ve çevredeki diğer kadınlar aracılığı ile
uygulanan bir otorite kurma çabası olduğu görülmektedir. Bazı örneklerde de
kızın, geleneksel ahlaki normlara uyum göstermeyeceği anlaşılınca, annenin
baba-kız ilişkisi arasında bir tampon mekanizmaya dönüştüğü ve dile düşmemek
şartı ile norm dışı sayılan davranışların annesi tarafından üstünün örtülmesi,
görmezden gelinmesi söz konusu olduğu görülmektedir.
Annenin uzakta olduğu, hayatta
olmadığı veya aile içindeki otoritesini kaybettiği durumlarda, ise varsa
abla/lar ve teyzelerin kız çocuğu ve genç kızın yetişmesinde, bilgi ve deneyim
kazanmasında söz sahibi olduklarından bahsedilmektedir. Yazarlar bu konu hakkında
örneklere yer vermiş ve her örnekte, ablalar annenin ve çevresindeki diğer
kadınların deneyime dayalı bilgi ve deneyimini yetersiz ve kısıtlayıcı bulmuş,
modern dünyaya ait kurumsal bilgilerin itibarını kullanarak müzakereye
girdikleri şeklinde sunulmuştur. Ayrıca ek olarak ablalık pratiğinin her zaman
yaşa dayalı olmadığını; daha deneyimli, daha sosyal, sınıfsal olarak üstte yer
alan ya da karakter özellikleri bakımından daha aktif, girişken bir genç kadın,
kendisinden yaşça büyük bir kadına veya akranları arasında ablalık edebileceği
öne sürülmüştür.
2.
Kapsam ve içeriğe ilişkin bilgiler
2.1. Makale planı
Giriş, gelişme ve sonuç bölümünden oluşmaktadır.
2.2. Makale konusu ve amacı
Kadınların kuşaklar ve sınıflar arası bilgi
aktarımları.
Kadınlar arası bilgi akışının nasıl süregeldiğini, bu kadınlar için
ne anlam ifade ettiğini ve hangi konularda yoğunlaştığını anlamak.
2.3. Makale türü
Bir araştırmanın sunumu.
2.4. Ana argüman(lar)
Bilgi aktarımı için
bir arada bulunmak, yaş ve sınıf hiyerarşileri önemli parametrelerdir.
Yaş ilerledikçe, eğitim seviyesi arttıkça,
sınıfsal konum yükseldikçe ve evlenip çocuk sahibi oldukça, kadın bilgi kaynağı
haline gelmekte ve itibar kazanmaktadır.
2.5. Yan argümanlar
Çocukluk ve ergenlikte anne ve akraba çevresi
ile komşulardan akan bilginin deneyime dayalı bilgi olmakta, çocuklar büyüdükçe
ve kamusal alanda hakimiyet kazandıkça kurumsal bilgi devreye girmektedir.
Kadınlar için
cinsellik, kurumsal bilgi ile deneyimsel bilginin iç içe geçtiği ve
sentezlenebildiği bir konudur.
2.6. Yazarın dayandığı kuramsal yaklaşım(lar)
Makalede yazarlar herhangi bir kuramsal
yaklaşıma açıkça atıfta bulunmamış olmakla birlikte, kadınlar arası bilgi
aktarımının mekan ile ilişkisi ve hiyerarşi üzerinden görüşme sonuçlarını
harmanlayarak açıklamaktadırlar.
2.7. Makalenin literatür taramasında yer alan
kuramsal bilgiler
Ev temizliği ve hijyen; aile içi ve yaşa,
sınıfa dayanan hiyerarşiler, mekansal anlatılar ve kadınlık tarihi, gelenekleri
üzerinden literatür araştırması yapıldığı görülmektedir.
2.8. Konu,
soru, amaç ve gerekçe
Amaç
kadınlar arası bilgi akışının nasıl süregeldiğini, bu kadınlar için ne anlam
ifade ettiğini ve hangi konularda yoğunlaştığını anlamak olmak ile birlikte;
soruların içeriği ise kamusal alanlarda kadınların dışarıda tutulmasının
altında yatan nedenler, bilgi aktarımlarının işleyişi, konuları ve bu aktarımın
mekanla ilişkisi üzerinden oluşturulmuştur.
2.9. Yönteme
ilişkin bilgiler
Kasım 2010- Nisan
2011 tarihleri arasında yapılan toplam 48 görüşmenin ortak özelliğinin her
yaştan, sınıftan, kültürden ve eğitimden yetişkin kadınlarla görüşülmüş
olmasıdır.
2.10. Başlıca
bulgular
Kadınlardan öğrenme pratiğinin, iki farklı biçimde iş gördüğü ortaya
çıkmıştır. İlki, ataerkini ve hakim cinsiyet rollerini yeniden üretmek
biçiminde tezahür eden; ikincisi ise sağaltıcı ve müzakere gücü kazandıran
bilgiyi aktararak özgürleşme imkanı sağlayan bilgi.
2.11. Kaynakça
Makalenin kaynakça kısmında yerli 9 kitap
ve 14 makale, yabancı 9 kitap ve 19 makale bulunmaktadır ve toplam 28 yabancı,
23 yerli yazardan yararlanılmıştır. Kaynakların büyük bir oranı 2000 sonrasında
yazılmıştır.
Yazalar kaynakçada bulunan çoğu kaynağa referans vermemek ile birlikte kaynakçayı
kullanırken de istikrarlı bir kural sergilemediği görülmektedir.
3. Dil
ve biçime ilişkin değerlendirme
3.1. Makalede kullanılan
dil ve anlatımın değerlendirilmesi
Makalenin anlatımı yerinde ve akıcıdır.
Başlıklar altında konuların toplanması okuyucunun kaybolmamasını sağlamıştır;
lakin yazarın eski Türkçe’den ve bilinemeyecek kelimelere de yer vermesi
-membaı, ekseriyetle, jakoben gibi- okuyucuyu zorlayabilmiştir.
4. Eklemek istediklerim
Bölümleri
farklı farklı yazarlar yazmış
olmasına rağmen, dil anlamında farklı bir yapı kullanılmamıştır ve sanki tek
bir yazar tarafından yazılmış gibi hissedilmektedir.
Ayrıca
yazarların bu çalışma sonuçlarının başka bir çalışmanın –medyanın etkisi
üzerine- oluşmasına yardımcı olacağını belirtmektedirler.
Örnekler ise -özellikle de
görüşmecilerin konuşmalarından alınanlar- yerinde ve konu ile bağlantılı bir
biçimde verilmiştir. Ayrıca farklı farklı örneklere yer verilmesi okuyucunun
düşünmesini kolaylaştırmaktadır.
5. Ele alınan makale
İlgilendiğiniz için teşekkür ederim.
Sevgiler..
Cansen Yelesen