16.06.2016

Umutla - Bak Çok Güzel Olacak


     Bazen kendimizi çok farklı yerlerde ararız.. 
Aslında doğru adımlar hep bizim içimizdedir, 
sadece kimi zaman başkalarından duymaya tercih ederiz.
Size komik bir anımı anlatayım:


     Üniversite zamanı bir gün okuldan çıkıp, Kadiköy'de tek başıma dolaşıyorum. 
Neymiş efendim canım çok sıkkın, yalnız kalacağım :) 

Yürüdükçe canım daha da sıkılıyor.. 
Şimdi bu derdin nedenini dahi hatırlamıyorum ama bir o tarafa bakıyorum bir bu tarafa- 
Yok! Geçmiyor! 
O zamanlar böyle durumlarda hep bir şeyler karalardım; meditasyon gibi iyi gelirdi bana; 
ama o an tam tamına onu istemem bunu istemem anı.
Ona yok buna yok derken ona da kocaman bir-YOK!

     Yürüyorum.. 
Bir anda "Kahve- Tarot- İskambil Falı" tabelası ilişti gözüme. 
Çok yaptığım bir şey değil ya, farklılık işte hadi var mısın Cansen eğlenceye! 
Yukarı çıktım şu ne kadar bu ne kadar derken tarotta çok sıra varmış, 
iskambil falını 20 tl ye anlaştık. 
Neden ayrıntı veriyorum birazdan anlayacaksınız :)


    "Ah ne burcusun canım? Ne zaman doğdun?" derken falıma başladık. 
İtina ile söylediği hiçbir şeye tepki vermiyorum. 
Artistim ya hani benim tepkilerimden yorumlar yapmasın diyorum. 
Kız gidiyor ya boşa 20 lira :) 
İnsan hiç mi bir şey tutturamaz! 
Tamam kötü haber veya geleceğe dair bir şey istemiyorum ama hiç mi denk gelmez? :) 
Ay dedi sen arkadaşlarınla kalıyorsun- Yoo. 
Kardeşin var- Yoo. Şu var- Yoo. 
En sonunda sınıra ulaştı ve acır bir yüz ifadesi ile 
"Ah sen erkek arkadaşınla kavga etmişsin, he sen o yüzden üzgünsün!" demez mi? 
O zamanlar "O" yok tabii: 
Duramıyorum: Benim erkek arkadaşım yok, hem de hiç yok! :)
  
    En sonunda geldiler bana:
 Ablacım bak sen bu iskambil kağıtlarını boşver,
 ben sana derdimi anlatayım ohh ben de rahatlayayım sen de! :)
Hayatında karşılaşmamış böyle bir şeyle tabii: Duraksadı..
 Ve sonra psikolog-hasta ilişkisi gibi sohbete başladık.. :)

     Yani bazen tek ihtiyacımız; her şeyin güzel olacağını başkasından da duymak.
 Kendi kendine yetebilen, kendini değerli hisseden insanları hep güçlü karakterler olarak tanımlarız.
 Onların enerjisi çevresindekilerin mutluluğundan beslenir; 
ama bazen, çok uzun soluklu bir sabrın sonunda onlar da dibe düşerler ve 
sevecenlikle "Bak burada ne varmış? Bir umut!" diye bir ses ararlar..

     O gün o ses benim çığlığım olmuştu- boşa giden bir para varmış gibi görünse de öğrendiğim şey basitti:

Fala inanma, falsız kalma yerine;
 umuda inan, sensiz kalma!
     
      En çıkmaz haldeyken kendin anlat, kendini dinle.
Kendini sev ve sana iyi gelen bir şey yarat: 
Umutla bak,
Nasıl sıçradığına hayran kalacaksın..

Sevgilerimle.

Cansen Yelesen

Fotoğraf: 2014 yılı Bostancı Gösteri Merkezi
Çocuk ruhu hep duru! 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder